Rapunzel'den Saç Dedektifi'ne
Bir Rapunzel masalı olmuş benim saç ile olan hikayem. Daha ufak bir çocukken, hatırlıyorum, upuzun saçlarım vardı, hatta örgülü hali ile bile üzerine oturabilecek kadar uzundu… Hep kısa olsun diye hayal etmiştim saçlarımı. Hatta hem kısa hem de dalgalı olsun, çünkü saçlarım çok uzun ve dümdüzdü…Gecelerce uyumadığımı hatırlıyorum, bigudilere sardığım saçlarım bozulmasın diye... Yeter ki biraz daha dalgalı olsun neler yapardım neler… Saçlarımın tek modeli vardı – hep örgülü (ya arkadan tek örgü şeklinde örerdi annem, bayramlarda ise iki yandan örülmüş iki top seklinde Mickey Mouse gibi gezerdimJ) Bir kerecik de olsa örgünün dışında farklı bir saç modelin keyfini yasayamamıştım çocukken.
“Pulp Fiction’daki Uma Thurman’ın saçlarını hatırlıyor musunuz? Kısacık, siyah, kâküllü saçları vardı! Ah, ben ve yaşıtlarım bu saçlar için ölüyordukJ Hoş, benim ne saçlarımı kestirme ne de kâküle kavuşma gibi bir şansım vardı çünkü annem ve babam saçlarımı kesinlikle kestirmeme izin VERMIYORDU…
E, ne yapalım? Madem kestiremiyorsam, bir peruk bulup onu takayım dedim. Ve para biriktirip Revlon firmasından Uma Thurman’ın kullandığı o peruğu satın aldım, “Athens” modeli idi…. Kısacık saçlı o peruğun içine upuzun saçlarımı tıkmak çok uğraştırıcı idi. Peruk kayardı, terletirdi, kaşındırırdı. Ama olsun, müthiş bir mutluluk yaşıyordum. Hem modaya uygun bir saçım vardı, hem de hiç o güne kadar yapamadığım değişikliğin keyfini yaşıyordum. Siyah deri pantolon ve beyaz gömlek ile ayrıca bu Pulp Fiction’daki Mia Wallace’ın havasını estiriyordum…. Söylememe gerek yok sanırım ama o peruğu resmi bir şekilde eve sokamıyordumJ Dışarıda bana özgürlüğü yaşatan bir dostumdu.
Kim bilebilirdi ki yıllar sonra o çocukken kullandığım peruğun markasının distribütörü olacağımı? Kim düşünebilirdi ki, saç kaynak ve diğer saç uzatma sistemlerin “Rapunzel” markası adi altında üretimini yapacağımı ve dünyanın birçok ülkesine kendi üretmiş olduğum saçların ihracatını yapacağımı? Dünyanın en kaliteli saçlarını üreteceğimi ve bu saçların New York, Miami, Paris, Londra gibi Dünya’nın en lüks yerlerinde satışa sunulacağını bana söyleselerdi, ne derdim acaba o zamanlar? Ben de bilemiyorum. Her saç konusu ile uğraşacağımı ve insanların saçlarını kaybettikleri zaman veya saç dökülmesi daha yeni yeni başlamış olan insanlara yardım edip saçlarını kurtaracağımı tasavvur bile edemezdim. Ama emin olduğum ve hep istediğim bir şey vardı hayatımda, en ufacık yaşta bile hayal ettiğim: yapacağım işimi çok ama çok severek yapmaktı…
Ve çok çalıştım, çok araştırdım, çok okudum ve doymaksızın eğitimler aldım, çok seyahat ettim ve saç sektörü içinde tanıyabileceğim, ulaşabileceğim her yeniliği ve her detayı inceledim. Saç ile ilgili gitmediğim fabrika veya ziyaret etmediğim bir fuar kalmadı. Hep en iyisi için çabaladım ve çalışmaya devam ettim. Eskiden takip ettiğim sektörün içinde artık yer alıyorum, konuşmacı olarak kongrelere veya toplantılara davet ediliyorum. Yeni saç ürünlerinin ve markalarının geliştirilmesi için danışmanlık yapıyorum.
Bu saç dünyası çok derin ve çok teknolojik bir dünya, sizlere bu dünyanın kapısını açmak için bu yazıyı yazmaya başladım. Çünkü sizin saçlarınızın çok güzel ve sağlıklı olmasını diliyorum!
En doğru, en sağlıklı ve en güncel saç çözümleri ile saçlarınızın sağlığına kavuşmasını sağlamak için buradayım. Ben işimi çok ama çok seviyorum. “Saç” benim için hayatım oldu. İsterim ki benim saç önerilerim sayesinde siz de çok mutlu olun!
Çocukken saçlarımın özgürlüğüne sahip değildim, ama bugün yardımlarımla sizin saçlarınızın özgürlüğüne kavuşmasını sağlayabilirim!
Takipte kalın, sizin için çok güzel şeyler hazırladım!
Sevgilerle,
Saç Dedektifiniz
Comments